13 Haziran 2012 Çarşamba

Marmara Üniversitesi

10- Marmara Üniversitesi

Marmara Üniversitesi, ülkemizin en köklü eğitim kurumlarının başında gelmektedir. 16.01.1883 tarihinde “Hamidiye Ticaret Mekteb-i Âlisi” ismi altında Ticaret ve Ziraat Orman ve Maadin Nezareti’ne bağlı olarak Cağaloğlu’ nda İstanbul Kız Lisesi’nin arkasındaki bir evde eğitime başlamış olan Marmara Üniversitesi ilk mezunlarını (13 kişi) 1887‘de vermiştir. 21 Eylül 1889‘ da Maârif Nezâreti’ne bağlanan okul, 1893 yılında ileride ıslahı ve tekrar açılışı düşünülmek üzere lağvedilmiştir. 15 Ekim 1897 tarihinde yine Maârif Nezâreti’ne bağlı olarak yeniden açılmış ve o günden bu güne kesintisiz olarak eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kurumumuz 1959 yılında İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi haline dönüşmüş, 1982 yılında da gerçekleştirilen düzenlemelerle de Marmara Üniversitesi olarak adıyla Türk Yüksek Öğretim Kurumları arasındaki seçkin yerini almıştır.
Marmara Üniversitesi, 1982 – 1983 eğitim ve öğretim yılında dokuz fakülte, bir yüksekokul, bir enstitü ile eğitim ve öğretime başlamıştır. Bugün fakülte sayısı on dörde, yüksekokul sayısı dokuza, enstitü sayısı da on bire yükselmiştir. Üniversitemizde halen açık olan önlisans ve lisans program sayısı 136’dır.
Marmara Üniversitesi, Türkiye’nin bilimsel birikimine 125 yıllık şerefli mazisi, 2900 civarında seçkin öğretim elemanı ve 51.000’e yaklaşan öğrenci sayısıyla ülkemizin, en büyük kenti olan İstanbul’dan katkıda bulunmaya çalışan önemli, Türkiye’nin önde gelen yükseköğretim kurumlarından biridir. Dört dilde eğitim veren İktisadi ve İdari Bilimler, Mühendislik, Tıp, Eczacılık ve Diş Hekimliği Fakülteleri’ni bünyesinde toplayan Marmara Üniversitesi, bu özelliği ile Türkiye’nin tek polyglod (çok dilli) Üniversitesi’dir.
Marmara Üniversitesi, 1982’den sonra yaşanan aradan geçen tam 26 yıllık süreçte yeni birimlerin eklenmesi suretiyle hızla büyümüş, çağdaş Üniversite kimliği içinde, 14 fakülte, 11 enstitü, 9 yüksekokul ve Rektörlüğe bağlı 2 Bölüm, 32 Araştırma ve Uygulama Merkezi ile eğitim-öğretim ve araştırma görevlerini sürdürmektedir. Öğretim etkinliklerinin yanı sıra, topluma yönelik hizmetlerini de geliştiren Üniversitemiz, yayın ve danışmanlık çalışmalarına büyük önem vermekte; sanayi ötesi toplumların bilgi toplumu niteliği kazandığı yüzyılımızda, toplum taleplerine uyum göstererek, Ülkemizde ihtiyaç duyulan insan gücü ve teknolojinin gelişmesine katkıda bulunmakta; ekonomik, politik, kültürel ve benzeri sorunlara çözüm üretecek eğitim anlayışı ve araştırmalarıyla, Ülkemizi yurtiçi ve yurtdışında onurla temsil etmektedir.
Marmara Üniversitesi, aslî görevi olan eğitim ve öğretimle beraber, Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda, demokratik ve katılımcı bir öğretimi amaç edinmekte, gençlerimizi bu hedefler doğrultusunda geleceğe hazırlamaktadır. Bunu yaparken, akademik kadrolarımızda başarılı hizmetler veren 567 profesör, 223 doçent, 587 yardımcı doçent, 237 öğretim görevlisi, 986 araştırma görevlisi, 171 okutman, 69 uzman, toplam 2840 öğretim elemanı ile 3 çevirmen, 1 eğitim-öğretim planlamacısıyla birlikte çalışmakta; 1332 idari personeli, çeşitli birimlerde istihdam etmektedir. Mezunlarımızın, kamu ve özel sektör de, yurtiçi ya da yurtdışında yahut kendi işletmelerinin başında, Üniversitemizin adını onurla taşımaktadır.
Hemen her alanda dünya standartlarında eğitim veren, yabancı uyruklu öğrencilere kapısını açmış, uzun ve başarılı geçmişinden güç alarak, hızla, geleceğin çağdaş dünya üniversitesi haline gelen Marmara Üniversitesi, çeşitli bilimsel toplantılara, kültür, sanat ve spor etkinliklerine özel önem vermekte; ulusal ve uluslararası etkinliklere katılmakta veya bunlara ev sahipliği yapmaktadır. Yüksek öğretim alanı, sanal eğitim, e-bilim ve e-ticaret, e-öğrenme, e-Türkiye, bilgi aktarım teknolojileri, yüksek teknolojiler, bioteknoloji, enerji, malzeme bilimi ve benzeri gibi gelişim ifade eden tüm yeni terimler, daima Üniversitemizin gündeminde olup ilgili birimlerin eğitim ve araştırma faaliyetlerinde hayat bulmaktadır. Üniversitemiz Avrupa Üniversiteler Birliği’nin (EUA)’nin, Türkiye’de değerlendirmeye aldığı nadir üniversitelerden biridir. Mühendislik ve Teknik Eğitim Fakültemiz, uluslararası ABET çalışmalarını sürdürmektedir. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz ve Sosyal Bilimler Enstitümüz, Avrupa’da işletme ve ekonomi eğitiminde akreditasyon yapan EQUIS değerlendirmesine girme hazırlıkları içindedir. Sosyal Bilimler Enstitümüz, kısa adı “EFMD” olan Avrupa Yönetim Geliştirme Kurulu’na (European Foundation for Management Development) kurumsal üye olarak kabul edilmiştir. Üniversitemiz, birçok yabancı üniversite ile öğretim üyesi mübadelesini de içeren araştırma ve eğitim protokolleri yapmış bulunmaktadır.

Dokuz Eylül Üniversitesi

9- Dokuz Eylül Üniversitesi 
Dokuz Eylül Üniversitesi, 20 Temmuz 1982'de kurulmuştur. Kuruluş sırasında Ege Üniversitesi, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ankara İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi'nden 17 kurum Dokuz Eylül bünyesine katılmıştır. Böylece kurulan yedi yeni birimle beraber 24 birimle Dokuz Eylül Üniversitesi kurulmuştur. 27 Haziran 1987'de yayınlanan kararnameyle Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlı olarak Denizli Tıp Fakültesi, Aydın Ziraat ve Veteriner Fakülteleri kurulmuştur. Ayrıca Manisa Maliye Muhasebe Yüksekokulu da İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine dönüştürülmüştür. 1991 yılına gelindiğinde kurulan yeni birimlerle birlikte Ege Bölgesinin 5 büyük iline (İzmir, Manisa, Aydın, Denizli ve Muğla) yayılmış olan üniversite 13 fakülte, 5 enstitü, 13 yüksekokul, 6 merkez ve 4 bölüm olmak üzere toplam 41 birime ulaşmıştır. Dokuz Eylül bünyesindeki kurumlardan bazıları zaman içinde kurulan yeni üniversitelere bağlanmıştır. 1992 yılında kabul edilen kanunla kurulan yeni üniversitelerden Aydın'daki Veteriner ve Ziraat Fakülteleri ile Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Adnan Menderes Üniversitesi'ne; Muğla'daki İşletmecilik ve Meslek Yüksekokulları Muğla Üniversitesi'ne; Manisa'daki İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Demirci Eğitim Yüksekokulu ile Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Celal Bayar Üniversitesi'ne; Denizli'deki Tıp, Mühendislik Fakülteleri ile Eğitim ve Meslek Yüksekokulları Pamukkale Üniversitesi'ne bağlanmıştır. Bünyesinden ayrılan birimlerle Ege Bölgesi'nde 4 yeni üniversitenin kurulmasına destek veren Dokuz Eylül Üniversitesi bugün yeni açılan birimleriyle beraber 10 fakülte, 10 enstitü, 9 yüksekokul, 1 konservatuvar, 12 merkez ve 4 bölüm olmak üzere 46 birime ulaşmıştır.

Gazi Üniversitesi

8- Gazi Üniversitesi

Gazi Üniversitesi, tarihi Cumhuriyet dönemine kadar uzanan bir kaç üniversiteden birisidir. Cumhuriyetin ilanından hemen sonra Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının girişimiyle bir enstitü kurulması kararlaştırılır. Bu karar 1926 yılında "Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" nün açılmasıyla sonuçlanır. Enstitü, şu anda Rektörlük merkezi olarak kullanılan binada eğitim-öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Binanın mimarı Mimar Kemaleddin'dir. Enstitünün adı 1929 yılında "Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" olarak değiştirilir ve bu isimle uzun yıllar hizmet verir.
1976 yılında ise Gazi Eğitim Enstitüsü ismini alır. 1982 yılında 2809 sayılı kanunla bu kurum Gazi Üniversitesi'ne dönüştürülür. Aslında bu, Cumhuriyetle başlayan geleneğin yeni isimle devamıdır. Geleneğin oluşmasında Gazi Eğitim kadar kuruluşu 1935'e kadar giden Ankara Yüksek Teknik Öğretmen ve Ankara Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulları ile Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi büyük rol oynar.
Üniversite çatısı altına girdiğinde Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi zaten bir üniversite konumundaydı. Akademi' ye bağlı olarak bugünkü İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin bütün bölümleri, Tıp Fakültesi, daha sonra da fakülte olacak olan Diş Hekimliği ve Eczacılık Yüksek Okulları ile ismi daha sonra İletişim Fakültesi olan Gazetecilik ve Halkla ilişkiler yüksek okulu eğitim ve öğretimini sürdürmekteydi. Yine Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi de Gazi Üniversitesi çatısı altında yerini alır. Kuruluşunda 9 fakülte, 12 yüksek okul ve 4 enstitüyü bünyesinde barındıran üniversitede bu sayı daha sonra hızla artar. Bugün kendisine bağlı olarak eğitim-öğretimini sürdüren 15 fakültesi, 4 yüksek okulu, 9 meslek yüksek okulu, 35 araştırma merkezi ve 6 enstitüsü ile Gazi Üniversitesi, adını aldığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e yanaşır bir yüksek öğretim kurumu olma iddiasını devam ettirmektedir. Üniversiteye bağlı olarak Eğitim, Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Mühendislik ve Mimarlık, İktisadi ve idari Bilimler, İletişim, Fen Edebiyat, Hukuk, Güzel Sanatlar alanlarında eğitim verilmektedir. Eğitim fakülteleri yönünden ülkemizin lideri olan Gazi Üniversitesi, bünyesinde, Endüstriyel Sanatlar, Gazi Eğitim, Mesleki Eğitim, Teknik Eğitim, Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültelerini barındırır. Yurdun dört bir yanından üniversiteyi kazanarak gelen öğrenciler yanında Türk Cumhuriyetleri, akraba ve topluluklarından gelen 1500'den fazla öğrencisi ile Gazi yurt dışından en çok öğrenci kabul eden üniversitedir.
Açılan yüksek lisans ve doktora programlarına devam eden 5 binden fazla öğrencisi ile sadece kendisininkini değil, diğer üniversitelerin öğretim elemanı ihtiyacını da karşılamaktadır. Gazi Üniversitesi farklı kampuslarda eğitim-öğretimini sürdürmektedir. Ankara'da Beşevler, Emek ve Maltepe olmak üzere üç ayrı kampusa sahip olan Gazi, eğitim ve öğretime verdiği önemi gözler önüne serer. 50 bini aşan öğrenci sayısı ve 3000'ü geçen öğretim elemanı sayısı ile Gazi Üniversitesi öğrenci başına düşen öğretim elemanı sayısında dünya, ortalamasını yakalayabilmiştir. Eğitimden, iletişime, güzel sanatlardan mühendisliğe, spordan ormancılığa, tıptan eczacılığa, diş hekimliğinden fen edebiyata, iktisat'a kadar bir çok fakültesiyle Gazi, Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden birisidir. 1982 yılında (Ankara] kurulan Gazi Üniversitesinde 9 Fakülte, 12 Yüksekokul, 4 Enstitü ile toplam 25 yüksek öğretim birimi bulunmakta idi. Su anda ise toplam 15 Fakülte, 4 Yüksekokul, 9 Meslek Yüksek Okulu ve 6 Enstitü ile toplam 34 yüksek öğretim birimi eğitim vermektedir.Bunun yani sıra bünyesinde 35 Araştırma Merkezi bulunmaktadır. Gazi Üniversitesi geniş Akademik Personel Kadrosu, öğrencileri ve fiziksel kapasitesiyle Türkiye'nin en büyük Üniversitelerinden biridir.

Ege Üniversitesi

7- Ege Üniversitesi





Kökleri neolitik döneme dayanan 8000 yıllık İzmir, dünyanın zengin tarihi güzelliklerine sahip nadir şehirlerinden biri olup, "Smyrna" olan eski adını bir Amazon kraliçesinden almıştır. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış İzmir;  Dünyanın yedi harikasından biri olan Ardemisio-Efesos, Romalılardan kalma Agora, Guinness Rekorlar Kitabı´nda yerini almış bilinen en eski köprü ve daha birçok tarihi izi bünyesinde barındırmaktadır.
16. yüzyıldan itibaren bir liman kenti olarak dünya ve Akdeniz ticaretinde önemli yer edinen İzmir, ekonomik canlılığı ile İstanbul´dan sonra sanayinin en yoğun olduğu il konumundadır. Serbest Bölgesi, uluslararası fuarları, organize sanayi bölgeleri ve büyük limanı ile İzmir´de iç ve dış ticaret oldukça gelişmiştir.Türkiye´nin üçüncü büyük ili olan İzmir, ihracatta birinci, ithalatta ikinci büyük limanı ile Ege Bölgesi´nin endüstri turizm ve kültür merkezidir.
İzmir´de eğitim ve kültürün odak noktasında ise, yarım asırlık köklü geçmişiyle Ege Üniversitesi yer almaktadır.
Üniversite İzmir ´in en büyük ilçelerinden Bornova´da kurulmustur. Bornova´daki kampüs 3700 dekar alani ile egitim, kültür, spor ve sosyal hizmetler amaçlariyla kullanilan binalardan oluşmaktadır. Kampüs yeterli otoparklar, yollar, trafik isaret ve yönlendirme levhalari ile donatilmistir. Ayrica Ege Üniversitesi kampüsündeki telefon ve bilgisayar agiyla birimler arasi, Izmir içi, ulusal ve uluslar arasi iletisim kurmak mümkündür.

İstanbul Üniversitesi

6- İstanbul Üniversitesi



1453’te dünya tarihinde yeni bir çağ başlamıştır. Bu tarihi dönemecin mekanı İstanbul’dur. İstanbul, kuzeyden güneye inen deniz yolunun ve doğudan batıya doğru giden karayolunun kesiştiği noktada yer almaktadır. Bu coğrafyaya doğal bir iç liman olan Haliç de eklenince ortaya tarih boyunca önemini kaybetmeyen bir şehir çıkmıştır.
Böylesine önemli bir coğrafyada yer alan İstanbul’u alan Fatih Sultan Mehmed, şehrin gelişmesi için hemen harekete geçer. Molla Gürani ve Molla Hüsrev gibi döneminin önde gelen hocalarından ders alarak kendini yetiştiren Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u yalnız devlet merkezi değil, aynı zamanda bilim ve kültür merkezi de yapmak ister.  
Dini bilimlerin yanı sıra fen bilimlerine de önem veren Fatih Sultan Mehmed’in davetiyle, Semerkad’dan Venedik’e, dünyanın farklı yerlerindeki sanat ve bilim adamları İstanbul’a gelmeye başlar. Süheyl Ünver, “Fatih Sultan Mehmed medreselerine müsbet ilimleri sokmakla büyük bir hamlenin başlangıcını yapmıştır” demektedir.

Ankara Üniversitesi

5- Ankara Üniversitesi 

Ankara Üniversitesi Cumhuriyet tarihini ve misyonunu milletiyle özdeşleştirmiş, bütünleştirmiş bir üniversitedir. Nasıl Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması, salt bir yönetim biçimini değiştirmenin çok ötesinde, çağdaş bilime, çağdaş demokratik değerlere ve kurumlara dayalı büyük bir toplumsal dönüşüm sistemi ise; Ankara Üniversitesinin açılışı da bilinen üniversite amaçlarının çok ötesinde, farklı bir misyonun somutlaşmasını ifade eder. Ankara Üniversitesi, Atatürk ilke ve inkılaplarının dayanaklarını oluşturmak, yurt geneline yaymak, kökleştirmek ve çağdaşlığın, bilimin ve aydınlığın ifadesi olan bu ilkelerin yılmaz savunuculuğunu yapmak üzere, temeli bizzat yüce Atatürk tarafından atılmış bir üniversitedir. Genç Cumhuriyetin yüksek öğretim alanındaki ilk ve çarpıcı icraatları, laik ve demokratik Cumhuriyetin yeni hukuk düzenini gerçekleştirecek hukukçuları yetiştirmek için 1925'te kurulan Hukuk Mektebini, Türk çiftçisine hizmet etmek üzere 1933'te öğretime başlayan Yüksek Ziraat Enstitüsünü, zengin Anadolu kültürünü araştırmak ve Türkiye'nin dünya ile dil ve kültür köprüsü kurmak amacıyla 1935'te açılan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesini, 1859'dan beri Mektebi Mülkiye adıyla üst düzey kamu yöneticileri yetiştiren ve 1936'da Ankara'ya taşınan Atatürk'ün özel emir ve ilgileri ile kurulan Siyasal Bilgiler Okulunu açmak olmuştur. Bunlara, hazırlıkları Atatürk tarafından başlatılan ancak kuruluşu II. Dünya Savaşı nedeniyle 1940'ların başına kalan Tıp ve Fen Fakültelerini eklemek gerekir. 1925'te kurulmuş olan Hukuk Fakültesi, 1935'te faaliyete başlayan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi , 1943'te açılan Fen Fakültesi, 1945 yılında kuruluşu tamamlanan Tıp Fakültelerinden oluşan Ankara Üniversitesi 1946 yılında resmen kuruldu. Üniversite 1948'de Yüksek Ziraat Enstitüsünün Ziraat ve Veteriner Fakültelerini bünyesine almış, 1949'da İlahiyat Fakültesi, 1935'de kurulan 1950'de Fakülte adını alan Siyasal Bilgiler Okulu , 1960'da Eczacılık Fakültesi, 1963'de Yüksekokul olarak kurulan 1977'de Fakülte olan Diş Hekimliği Fakültesi, 1965'de Eğitim Bilimleri Fakültesi ve 1965 yılında da şimdiki adı İletişim Fakültesi olan Basın Yayın Yüksekokulu kuruldu. Mühendislik Fakültemiz, Fen Fakültesi bünyesinden ayrılarak 2001 yılında kuruldu; Sağlık Eğitim Fakültemiz ise 1996 yılında eğitim-öğretime başladı ve 2007 yılında da Sağlık Bilimleri Fakültesi adını aldı.

İstanbul Teknik Üniversitesi

4- İstanbul Teknik Üniversitesi

Kısaca İTÜ,İstanbul, Türkiye 'de yer alan 1773 yılında Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn adıyla kurulmuş devlet üniversitesidir. Bünyesindeki 13 fakülte, 39 bölüm ve 6 enstitü ile akademik etkinliklerini sürdürmektedir.
İTÜ, Sultan 3. Mustafa zamanında batılı anlamda bir mühendislik eğitimi vermek için Osmanlı  İmparatorluğu'nda 1773 yılında açılmıştır Dünya'nın en eski teknik üniversitelerinden biridir. Okulun ilk binaları Haliç Tersanaleri'ndedir. Zamanla padişahların ve cumhuriyet döneminde de yöneticilerin desteğiyle büyüyüp gelişen okul bugün merkezi İstanbul'un iş merkezi Maslak 'ta bulunan 4'ü Avrupa, 1'i Anadolu yakasında toplam 5 yerleşkeye yayılmıştır. Bugünkü hali 1944 yılında kurulmuştur. Maçka, Taşkışla ve Gümüşsuyu yerleşkelerinde Osmanlı döneminden kalan binalarda hala eğitim yapılmaktadır. Teknik Üniversite'nin mezunları cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'nin büyümesinde ve gelişmesinde büyük rol oynamışlar, Türkiye'de pek çok ilke ve pek çok mühendislik eserinin altına imzalarını atmışlardır.Bunun yanında yetiştirdiği cumhurbaşkanı ve başbakanlar Türkiye'nin gelişimine yön vermiştir.
İTÜ bugün 18000 civarında, 7000 civarında lisanüstü öğrenci ve 2200 civarında öğretim görevlisi ile eğitim hayatını sürdürmektedir.Türkiye'deki pek çok üniversiteden farklı olarak kuruluşunda inşaat, mimarlık, makine ve elektrik olarak 4 fakülteye ayrılmıştır.İTÜ'lü pek çok hoca ve mezun TÜBİTAK bilim ödülü ve TÜBA ödülü almıştır ve pek çok hoca da ABD, İngiltere, Rusya bilimler akademisi üyesidir.

Hacettepe Üniversitesi

3- Hacettepe Üniversitesi

Tıp biliminde öncü bir rol üstlenen Hacettepe Tıp Fakültesi'nin başlangıcı sayılan Çocuk Sağlığı Kürsüsü 2 Şubat 1954 tarihinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağlı olarak kurulmuştur.
Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı Enstitüsü ve Hastanesi olarak 1957 yılında Hacettepe'de çalışmaya başlamış ve 1958yılında da eğitim, öğretim, araştırma çalışmalarına ve kamu hizmetine geçmiştir.1961 yılında Hacettepe'de Hemşirelik, Tıbbi Teknoloji, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon alanlarında eğitim yapan Sağlık Bilimleri Yüksekokulu; 1962'de Ev Ekonomisi Yüksekokulu açılmıştır.Hacettepe Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi haline getirilerek Temel Bilimler, Hemşirelik, Fizyoterapi-Rehabilitasyon, Tıbbi Teknoloji Yüksekokulları ile Ev Ekonomisi Yüksekokulu bu Fakülteye bağlı olarak yeniden örgütlenmiş ve ayrıca yine Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi'ne bağlı Diş Hekimliği Yüksekokulu kurulmuştur1965 yılında Hacettepe Üniversitesi eğitim kurumlarının koordinasyonunu sağlamak amacıyla Hacettepe Bilim Merkezi ve 1966'da Hacettepe Tıp Merkezi kurulmuş, aynı yıl Hacettepe Tıp Merkezi Hastanesi de hizmete girmiştir. Bu şekilde örgütlenen ve gelişen çekirdek kuruluşlar, 8 Temmuz 1982 tarih ve 892 sayılı kanunla Hacettepe Üniversitesi haline getirilmiş ve Tıp, Sağlık Bilimleri, Fen ve Sosyal Bilimler Fakülteleri ile eğitime başlamıştır.1969 yılında yüksekokul olarak kurulan Eczacılık ve Diş Hekimliği 1971 yılında fakülte haline getirilmişlerdir. Daha sonraki yıllarda kurulan yeni bölümler ve fakültelerle büyüyen Hacettepe Üniversitesi, ikinci Kampüsünü Ankara'ya 17 km uzaklıkta Beytepe Mevkiinde 1500 hektarlık alanda kurmuştur.
1982 yılında 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun yürürlüğe girmesi sonucu Hacettepe Üniversitesi bugün 10 Fakülte, 13 Yüksekokul, 1 Konservatuvar, 13 Enstitü, 34 adet Araştırma ve Uygulama Merkezi ile eğitimini sürdürmektedir.Öğrenci tabanlı eğitimi esas almış olan Hacettepe Üniversitesi Türkiye'deki en etkin Öğrenci Temsilciler Konseyi'ne(ÖTK) sahiptir.

Boğaziçi Üniversitesi

2- Boğaziçi Üniversitesi

Okulun tarihi 1863 'te kurulan Robert kolejine dayanır. Robert Kolej'in erkek bölümü, 1971'e kadar bebek'teki kampüsünde eğitim vermiştir. Ancak 1971'de çıkarılan bir kanun nedeniyle Robert Kolej, eğitim verdiği seviyeyi, 'kolej'den 'lise'ye çevirmek zorunda kalmıştır. Bununla beraber, okulun kendi standartlarında eğitime devam etmesi için iki cinsiyete de eğitim vermesi gerektiği düşüncesiyle, Robert Kolej, kendi düşüncelerine uyan bir biçimde eğitim veren, 1890 dan beri varlığını koruyan ATNAVUTKÖY  Amerikan Kız Kolejiyle birleşmiştir. Robert Kolej, bu olayın ardından, Bebek'teki kampüsünü, üzerinde bir üniversitenin kurulması şartıyla devlete bağışlamış, böylece Boğaziçi Üniversitesi'nin temelleri atılmıştır.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)

1- Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) 

ODTÜ, Türkiye ve diğer Orta Doğu ülkelerinin kalkınmalarına katkıda bulunmak, özellikle fen bilimleri ve sosyal bilimler alanlarında çalışan yetiştirmek üzere 15 Kasım 1956 tarihinde "Orta Doğu Yüksek Teknoloji Enstitüsü" adıyla eğitime başlamıştır. Üniversitenin "Kuruluş ve Hazırlıkları Hakkındaki 6887 Sayılı Yasa" 29 Ocak 1957 tarihinde yürürlüğe girmiştir. ODTÜ'nün özel durumunu belirleyen ve tüzel kişiliğine kavuşturan 7307 sayılı "Kuruluş Yasası" ise 27 Mayıs 1959 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun ODTÜ'nün kuruluşu ve amacıyla ilgili maddeleri şöyledir.
Madde 1: Gençliğin eğitimini temin etmek, araştırmalar yapmak ve bu kanun hükümleri dahilinde idare edilmek üzere Ankara'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi adı ile hükmi şahsiyeti haiz bir üniversite kurulmuştur.
Madde 2:
Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin gayeleri şunlardır:
  1. Muayyen evsafı haiz Türk gençlerine, bilhassa ilmi, teknik ve mesleki sahalarda ve fakat bunlara inhisar etmeksizin umumiyetle İngiliz dilinde ileri bir öğretimi temin edecek geniş imkânlar tanımak.
  2. Diğer memleketlerin evsafı haiz gençlerine, müracatleri ve talebe olarak kabul edilmeleri üzerine mümasil imkânlar temin etmek.
  3. Türkiye ve Orta-Doğu'nun kaynaklarının inkaşafına ve iktisadi meselelerinin halline bilhassa ehemmiyet verilmek üzere, Türk Milletine ve diğer milletlere fayda sağlayacak araştırmalar yapmak.
  4. Hakikatı aramaya ve insanlığın bilgisini artırmaya matuf temel araştırmalar yapmak
Üniversite ilk açıldığı yıllarda Kızılay'da Emekli Sandığı'na ait bir bina ile TBMM yakınlarında bulunan barakalarda eğitim vermiş, 1963 yılında bugün hizmet verdiği alana taşınmıştır.